Bizimmekan
Okey oynamak yada sohbet etmek istiyorsanız en doğru seçim bizim mekan salonumuz. Sizlerde Bu eğlenceye davetlisiniz..
Bizimmekan
Okey oynamak yada sohbet etmek istiyorsanız en doğru seçim bizim mekan salonumuz. Sizlerde Bu eğlenceye davetlisiniz..
Usta kalemler, TFF’nin kararını deÄŸerlendirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe’yi bu sezon Åžampiyonlar Ligi’nden men ettiÄŸini açıkladı. TFF bu kararı almasındaki gerekçeyi ise UEFA’nın kendilerine gönderdiÄŸi yazı olarak gösterdi.
İşte usta kalemlerin TFF’nin aldığı ‘Fenerbahçe’yi Åžampiyonlar Ligi’nde men etme’ karına yorumları…
“O ZAMAN LİGDEN DE DÜŞÜRSÜNLER”
HTSPOR Yazarı Serdar Ali Çelikler
O zaman Süper Lig’den de düşürülmeli. TFF bu kararı açıklarken diyor ki; UEFA bizi böyle uyardı. Biz de Türk takımlarının geleceÄŸini düşünerek göndermeme kararı aldık. Yani bu iÅŸ eninde sonunda Fenerbahçe’ye bir cezaya mal olacak. O yüzden ben ileride hem kendi milli takımımın hem de diÄŸer Türk takımlarının geleceÄŸini düşünerek bu sene göndermeme kararı aldım diyor.
Madem Fenerbahçe’nin ceza alacağını düşünüyorsun o zaman neden düşürmüyorsun? Dolayısıyla ÅŸimdiden düşürmesi lazım. Senin UEFA’ya bildireceÄŸin bir ÅŸampiyonun yoksa o zaman o ÅŸampiyon zaten gelecek yıl lige baÅŸlamamalıdır. Yalnız burada Federasyon’un soruÅŸturmada ismi geçen diÄŸer takımlarla ilgili bir bildirimi var mı yok mu, Federasyon bunu da açıklamalıdır. Bu da önemli bir noktadır.
“UEFA ÇOK ACIMASIZCA DAVRANDI”
Meriç MÜLDÜR HTSPOR Yayın Koordinatörü
Açıkçası sürpriz bir karar oldu. TFF BaÅŸkanı Aydınlar’ın dünkü açıklaması, yani UEFA baÅŸmüfettiÅŸinin gelmesinin endiÅŸelenecek bir durum yaratmaması gerektiÄŸini, bir rapor hazırlamayacağını, sadece bilgi toplamaya geldiÄŸini söylemiÅŸti. Federasyon BaÅŸkanı bunları söyleyince şüpheler biraz olsun giderilmiÅŸti ama yine de bir endiÅŸe vardı açıkçası.
UEFA boyutuna gelince tabi UEFA madem bu mevcut delillerin, belgelerin yeterli olduÄŸuna inandı o zaman açıkçası kendi de men edebilirdi. Ama tabi Federasyon’u köşeye sıkıştırdı. Federasyon’u köşeye sıkıştırarak hem tepkilerden hem ileride doÄŸabilecek çok ciddi tazminat davalarından kurtulmuÅŸ oldu bu sayede. Ama karara gelince ben ÅŸahsen beklemiyordum ama UEFA en ufak şüphede böyle bir karar verebiliyor. Acımasız bir ÅŸekilde davrandılar. En azından ÅŸunu söyleyebilirim; çok ciddi Avrupa kulüplerinde, büyük kulüplerde adı geçen böyle 2 aylık bir süreçte böyle bir kararı verebileceklerini düşünmüyorum. Söz konusu Türkiye olunca daha rahat hareket ettiler düşüncesindeyim.
Ama olayın tabi bir de ÅŸu boyutu var; Federasyon süreci pek iyi yönetemedi. Tamam temkinli adımlar atmaya çalıştı, Türk futbolu zarar görmesin diye düşündü ama sonuçta gelinen noktada Federasyon’un istifasına kadar gidecek bir olay yaşıyoruz ÅŸu anda. Madem UEFA bu delilleri yeterli buldu, Federasyon da Etük Kurulu raporu tamamladıktan sonra o delilleri yeterli bulması gerekiyordu. Çünkü Etik Kurulu 7-8 ÅŸike olduÄŸuna, ÅŸike teÅŸebbüsü olduÄŸuna, teÅŸvik olduÄŸuna, teÅŸvik teÅŸebbüsü olduÄŸuna kanaat getirdi ve bunu rapor halinde Federasyon’a sundu. Federasyon BaÅŸkanı da bunu basın toplantısında okudu. Ben ÅŸimdi inanıyorum ki bu açıklamayı Federasyon BaÅŸkanı mesaj olarak verdi, bilerek okudu.
Ayrıca bir de ÅŸu noktası var; bir müddet önce Federasyon BaÅŸkanı Avrupa Kupaları’na katılım konusunda söz konusu kulüplerin kendisinden şüphe duyan varsa katılmasın açıklamasını yaptı. Yani demek ki bu bir mesajdı artık. Biliniyordu böyle olacağı ki play-off sisteminden de artık şüphe duymaya baÅŸladım. Yani durup dururken çıktı play-off sistemi. Bir anda patlak veren 3-5 günlük bir olay çünkü. Fenerbahçe’nin böyle bir sonla karşı karşıya geleceÄŸi büyük olasılıkla tahmin ediliyordu ki Süper Lig’in deÄŸeri en azından tam anlamıyla kaybolmaması, biraz heyecan gelmesi için play-off sistemini harekete geçirdiler diye düşünüyorum.
“TFF KENDİNİ BAÄžLADI”
Spor Hukuku Enstitüsü G.Sekreter Yard. Av. Alpay Köse
Ortada büyük bir çeliÅŸki var. UEFA Fenerbahçe’nin Åžampiyonlar Ligi’ne katılmamasını istiyor, Fenerbahçe ise lige devam edecek. Bu anlamda UEFA, TFF’yi iÅŸin nasıl yürütüleceÄŸine dair ders vermiÅŸtir. Zaten UEFA BaÅŸmüfettiÅŸinin gerek savcıyla görüşmesi bunun açık deliliydi. UEFA da buna göre kararını verdi ancak Federasyon yargı sonucunu bekleme kararı alarak büyük bir hata yapmıştır. Bizim baÅŸtan beri söylediÄŸimiz gibi TFF’nin bu soruÅŸturmayı devam ettirmesi gerektiÄŸiydi. Ancak ÅŸu anda TFF kendini baÄŸlamıştır. Fenerbahçe’nin Åžampiyonlar Ligi’ne katılmayacak olmasından dolayı Trabzonspor hak talep edebilirdi ancak onun baÅŸkanı da yargılanacak. Bu durumda baÅŸka takımlara belki bir hak çıkabilir.
UEFA’nın bu kararı vermesinin sebebi TFF’dir.
“BİR DAVAYA İKİ ZIT KARAR VERİLDİ”
Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Demirkol
KeÅŸke bu kararı kendi içimizde verebilseydik. Futbol evrensel kurallarla idare edilmeli. Evrensel kurallar eÄŸer Fenerbahçe’yi Åžampiyonlar Ligi’nin dışında tutuyorsa Süper Lig’in de dışında tutmalı. Yani orada öyle burada böyle olmamalı. Hangisi doÄŸruysa ona karar verilmeli. Burada bir davaya birbirine iki zıt karar verilmiÅŸ gibi.
Alıntı:Haberturk.com
Birinci ”Ergenekon” davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine bomba attırdığı için piÅŸman olmadığını belirterek, ”Bana oynanan bu oyunu bilseydim, içinde kim olduÄŸuna bakmaz o gazeteyi havaya uçururdum” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Ergenekon davasının öğleden sonraki bölümüne sanıkların taleplerinin alınmasıyla başlandı.
Tutuklu sanık İşçi Partisi Genel BaÅŸkanı DoÄŸu Perinçek, bu soruÅŸturmanın başından beri yaptığı saptamaların, TSK’nın komuta kademesinin resmi açıklamalarıyla da doÄŸrulandığını savunarak, ÅŸunları söyledi:
”Genelkurmay BaÅŸkanı Işık KoÅŸaner’in 29 Temmuz 2011 günü yayımladığı TSK’ya veda mektubu, bizim bu yargılamanın başından beri söylediklerimizdir. ‘Ergenekon’ operasyonu, Cumhuriyet devrimini, Türk ordusunu ve İşçi Partisi gibi yurtsever güçleri hedef alan bir ABD operasyonudur.”
Tutuklu sanık Osman Yıldırım da Cumhuriyet gazetesine iki el bombasını kendisinin attırdığını önceki ifadelerinde söylediÄŸine dikkati çekerek, ”Cumhuriyet gazetesine bomba attırdım, piÅŸman deÄŸilim. Bana oynanan bu oyunu bilseydim, içinde kim olduÄŸuna bakmaz o gazeteyi havaya uçururdum. Benim cezamı en üst sınırdan verin” dedi.
Danıştay’a saldırı olayıyla hiçbir iliÅŸkisi olmadığını söyleyen Yıldırım, devletini ve milletini sevdiÄŸini ifade ederek, ”Devletini, milletini seven biri, Danıştay’a yapılan saldırıyı onaylar mı?” diye konuÅŸtu.
İSMAİL YILDIZ
Sanık İsmail Yıldız ise verilen ilaçların etkisiyle kendisini ifade edemeyecek hale geldiÄŸini, bu süreçte ayakta bile zor durduÄŸunu ifade ederek, bitkinliÄŸi nedeniyle iki kez düştüğünü ve birinde burnuna, diÄŸerinde ise aÄŸzının içine 5’er dikiÅŸ atıldığını kaydetti.
İfadesi sırasında aÄŸlayan Yıldız, üye hakim Sedat Sami HaşıloÄŸlu’na teÅŸekkür ederek, ”İyi ki beni oraya göndermiÅŸsiniz. Ben gördüm. Türkiye’nin orayı görmesi lazım. Biz bu davanın yüz karası olduÄŸunu söylüyorduk, ama aslında o hastane yüz karasıymış. Mahkeme yüz karası deÄŸilmiÅŸ” dedi.
Bunun üzerine Hakim HaşıloÄŸlu, ”Sizin sevkiniz, eski mahkeme baÅŸkanı Köksal Åžengün tarafından cezaevi revirine yapıldı. Ben de duruÅŸmada sizin doktora sevk iÅŸleminizin yapılıp yapılmadığını sordum. Hastaneye sevkiniz, revir doktorunun inisiyatifidir” diye konuÅŸtu.
Tutuklu sanık Mehmet DemirtaÅŸ da hastaneye sevk edilmesinden önce İsmail Yıldız ile aynı koÄŸuÅŸta yattıklarını belirterek, ”Sayın BaÅŸkanım, insanlık adına İsmail Yıldız’ın tahliyesini talep ediyorum” dedi.
BAZI SANIKLARIN CAN GÜVENLİĞİ
Duruşmada söz alan sanık Bedirhan Şinal ise can güvenliğinin tehlikede olduğunu, önlem alınmazsa sorumluluğun mahkemeye ait olacağını öne sürerek, şunları söyledi:
”Bu ifadeyi verdikten sonra can güvenliÄŸimin tehlikede olduÄŸunu size söyledim. Cezaevinin 1. müdürü, polislikten ayrılma bir insan. Kendisini kukla yapmışlar. Bana bir kalem vermeyen insanlar, ÅŸimdi permatik vermeye baÅŸladılar. Can güvenliÄŸime herhangi bir ÅŸey geldiÄŸi takdirde sorumlusu heyetinizdir.”
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti BaÅŸkanı Hasan Hüseyin Özese Åžinal’a, ”Cezaevi yönetimine dilekçe verdiniz mi?” diye sordu.
Åžinal da ”Zaten can güvenliÄŸimi tehlikeye atan cezaevi yönetimidir. Beni tehdit eden adamlardan ben neyi talep edeyim? Allah rızası için izin verin savunmama devam edeyim” diye konuÅŸtu. Özese de ”Talebiniz alındı” dedi.
Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılmasına iliÅŸkin davanın tutuklu sanığı BoÄŸaç Kaan Murathan’ın avukatı Burak BekiroÄŸlu da mahkemeye bir dilekçe sundu.
BekiroÄŸlu, dilekçesinde, Murathan’ın can güvenliÄŸinin saÄŸlanması talebinde bulunarak, aksi bir durumda sorumluluÄŸun mahkemede olacağını öne sürdü.
AA
Alıntı: Haberturk.com
CHP Antalya İl Kadın Kolları üyeleri, CHP’nin tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’a mektup gönderdi.
CHP Antalya İl Kadın Kolları üyeleri, CHP’nin tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’a mektup gönderdi. Balbay ve Haberal’a destek mesajı içeren mektuplarda, Haberal’ın doÄŸum günü de kutlandı.
CHP Antalya İl Kadın Kolları’na üye yaklaşık 30 kiÅŸilik grup, Güllük PTT Åžubesi’nden CHP’nin tutuklu İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’a mektup göndererek destek verdi. Mektuplarını PTT giriÅŸinde yazan CHP’li kadınlar, burada basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı yapan İl Kadın Kolları BaÅŸkanı Aygül Kılıç, Haberal ve Balbay meclise gelip yeminlerini edemedikçe, seçilen vekiller çalışmaya baÅŸlayamadıkça, milli iradenin gerçekleÅŸtiÄŸine inanmayacaklarını söyledi.
ÖFKEMİZİ YANSITMAK İSTEDİK
Aygül Kılıç, “Bu ülkenin yetiÅŸtirdiÄŸi deÄŸerli insanlar zindanlarda, hücrelerde çürümeye terk edildikçe, biz kadınların canları acımaya, yürekleri yanmaya devam edecek” dedi. Aygül Kılıç, gönderdikleri mektuplarla millet idaresinin hiçe sayılmasından dolayı içerisine düştükleri hayal kırıklığını, güvensizliÄŸi, bu ülkenin yetiÅŸtirdiÄŸi deÄŸerlerin zindanlarda, hücrelerden çürümeye terk edilmelerinden duydukları öfkeyi yansıtmak istediklerini dile getirdi. Aygül Kılıç şöyle devam etti:
“Milletvekili seçilmelerinden duyduÄŸumuz sevinci ve gururu, kendilerinden çok ÅŸey beklediÄŸimiz ve Cumhuriyetimizin deÄŸerleri, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında aydınlık bir gelecek kurma görevlerinde hep yanlarında olacağımızı belirtmek istiyoruz. Sayın Balbay ve Sayın Haberal cumhuriyetçidir, Atatürkçüdür, özgürlükçüdür ve ulusalcıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Kadın Kolları olarak kamuoyuna soruyoruz, bunlar suç mudur? Åžunu bilmenizi isteriz ki sizin davanız bizim davamızdır. Bu davayı çok yakından izlemeye devam edeceÄŸiz. ”
Basın açıklamasının ardından grup toplu halde PTT Åžubesi’nden mektupları gönderdi. – Antalya
Doğan Haber Ajansı [2913592] Haber Yayın Tarihi : 05.08.2011 17:28
Alıntı: Sondakika.com
Copyright 2011 Tüm haklarý saklidir. Bu Site Google , Yahoo vb. Arama Motorlarinda
Okey | Okey Oyna
| Bedava Okey
| Canli Okey | Okeysalonlari
Aramalarinda Öncülük Etmektedir